''Bu mübarek günlerde günlük hayatımızdaki kimliğimizi, iş ve siyaseti bir kenara bırakarak ibadet etmenin iç huzuru, sadece kul olmanın kardeşliği ile omuz omuza, hep birlikte iftarımızı paylaşıyoruz.

Cenab-ı Hak oruçlarımızı, ibadetlerimizi makbul eylesin.

İslam'da misyonerlik kurumu yoktur. Her Müslüman kendi kişiliği ve davranışı ile bu ulvi dinin temsilcisi olarak toplumda örnek insan olmak ve insanlığı özendirmekle yükümlüdür. Bu şekli ile her Müslüman'a çok önemli bir sorumluluk yüklenmiştir.

Tam da bu anlamda şu mübarek günlerde kendimizden başlayarakdüşünmeli, kendimizi sorgulamalıyız,  "vazifelerimizi ne kadar yerinegetiriyoruz ?"

Daima söylediğim bir sözü tekrarlamak istiyorum.

Elimizden geldiğince, ibadetimiz, orucumuz, İslam'ın temel şartları… Tamam. Ya bunun ötesinde HAK ! Hak ki – Cenab-ı Hakk'ınadıdır- gözetiyor muyuz yeterince?...   İşimizde, günlük yaşamda, yanımızda çalışanın, komşumuzun, Hakk'ın yarattığı her canın, bizden ve bizden olmadığına bakmadan herkesin, …

Ne mutlu bize ki kul hakkına, her türlü canlıya Allah'ın yarattığı bir varlık olarak sevgi ve sevgiden doğan merhamet gösteren ulvi dinin mensupları olarak dünyaya gelme mutluluğu bize bahşedilmiş…

O sevgi ki, hiçbir bedeli olmayan, satın alınamayan,"bedava" sevgi...

Ama o sevgi ki bizi haksızlık, adaletsizlik ve bilcümle makbul olmayan, vicdanımıza sığmayan hasletlerden korur, gönülleri birleştirir, bizi güçlü, muzaffer ve itibarlı kılar...

Bugünler kendimizi kaptırdığımız dünya hırsı içinde, giderek artan rekabet dünyasında bir birimizi hasım değil kardeş, dost olarak görmenin,  iyiniyete , güler yüze, ihtiyacımız olduğunun farkına varmamız gereken muhasebe günleri…

Dostlar,zaman gönül birliği içinde el ele olma zamanıdır!

Bizler kendimizi bir araya gelme, gönülleri kaynaştırma fırsatları yaratmaya bunedenle yükümlüve sorumlu hissediyoruz.

ESİDER olarak sadece üyelerimiz değil, bölgenin tüm sanayicileri,iş adamları,yöneticilerimiz, yetkililerimiz, eğitimcilerimiz ile samimi ortamlarda tanışıp dostluklar, işbirlikleri,  yeni ufuklar geliştirmeye çalışıyoruz.

Bu anlamda iki hususu belirtmeliyim:

-             Birincisi:ESİDER Sanayiciler adı altında bir ayrıcalıklılar grubu değildir.

-             İkincisi:Biraraya gelerek güçlü olmaya çalışan, çıkar odaklı bir oluşum hiç değildir.

Ama ESİDER:

-             Öncelikle bir kamu kuruluşu gibi bölge sanayisine, iş hayatına, Esenyurt'un düzenli ve planlı gelişmesine destek ve faydalı olmaya çalışan bir anlayışı temsil etmektedir.

-             aynı zamanda birer sanayici olarak kalkınmanın ancak bir şeyler üretmek, katma değer sağlamakla mümkün olduğuna inanan çalışkan insanlardan oluşmaktadır.

-             ve en kökten anlamı ile Esenyurt'lunun tam kendisidir. Esenyurt'luyum diyen herkesten çok Esenyurt'ludur.  Çünkü bir süre burada oturan, ya da doğmuş bir kişi gibi değildir, malını, bilgisini,buraya inşa etmiş, kök salmış mümkün olsa gelişmiş ülkelerde olduğu gibi 100-200 sene burada üretimini sürdürmeyi hayal eden insanlardır.

Refah ve kalkınmışlık için sanayi ve kentin, üretim ve insanın ayrılmaz bütünlüğü ilkesini savunduk hep…

Gelecekte de Esenyurt'umuzda yatırım yapmış arkadaşlarımızı biraraya getiren bir çatı olma misyonumuzu kararlılıkla sürdüreceğimizi ve hep birlikte ilçemiz adına hayırlı olacak birçok projeyi hayata geçireceğimizi ifade etmek isterim.

Bu mübarek günlerin çevremizi ve zamanımızı kuşatan olumsuzluklar içinde, insanlarımızın her dar zamanda yaptığı gibi, birbirimizle kucaklaşmaya,bütünleşmeye, bize bizden başka dost olmadığını idrak etmeye vesile olmasını dilerim.

Sözlerime son vermeden önce hepinizin Ramazan ayını, yaklaşmakta olan Ramazan Bayramını bir kez daha kutluyor, bu mübarek ayın ülkemiz için hayırlara vesile olması temennilerimi tekrarlıyorum.

Bizlerle orucunu açan tüm dostlarıma teşekkürlerimi sunuyorum'' dedi.